bugün

entry'ler (11)

istanbul seyahat

seçme öküzleri muavin olarak işe alan firma.

polis

hakkında şöyle bir fıkra vardır:
bir gün bir çocuk sahilde kumla oynamaktadır ve bir polis yaklaşır
-ne yapıyorsun çocum?
-su kouoyorum, kum koyuyorum bok koyuyorum polis oluyor.
-ne?? bir daha böyle bir şey yaptığını görürsem seni döverim
der ve gider. ertesi gün polis tekrar gelir ve yine;
-ne yapıyorsun çocum?
-su kouoyorum, kum koyuyorum bok koyuyorum polis oluyor.
çocuk bu cevabı verdikten sonra dayağı yer.
ertesi gün tekrar polis gelir ve sorar;
-bu ne yapiyorsun bakalım?
-su koyuyorumi kum koyuyorum asker oluyor
-oluum neden bok koymuyorsun?
-çünkü bok koyunca polis oluyor.

çin seddi bitiminde çinlilerin ilk tepkisi

-abi öbür tarafından dolaşmasınlar sakın?
-olur mu len! venedikliler var.

emin çölaşan

sürekli i.melih gökçek diye hitap ettiği sayın belediye başkanı tarafından kendisine hakaret davası açılmıştır. ancak ismi melih ibrahim gökçek olduğu için dava düşmüştür.
ayrıca kendisi hergün okunası ender köşe yazarlarından biridir.

national treasure

ankara-izmir arasında seyrettiğim film. zaman geçirdi ama buram buram amerikan filmi kokan bir filmdir kendisi.

---dikkat---
nicholas cage filmin en hareketli sahnelerinden birinde filmimizin bayan başrol oyuncumuzu haşin birbiçimde çevirip öper biz de "ohaa len" deriz.
----dikkat---

köy enstitüleri

kapanmasından bir yıl kadar önce bu enstitüleri değerli ve önemli kılan şu gibi özellikleri kendilerinden alınmıştır;
-öğrencilerin seviyelerine uygun olmadığı gerekçesiyle klasikler yasaklanmıştır(ki bir öğrenci bir yılda en az 25 klasiği bitirmek zorundaydı)
-öğrencilerin yönetime katılması uygulaması kaldırılmıştır
-serbest okuma ve tartışma saatleri kaldırılmıştır v.s.

bu müfredat değişikliğinden sonra(ki pratikte köy enstitüsü diye bir şey kalmamıştır artık) resmi olarak "benzeri okulların varlığı" sebebiyle tamamen kaldırılmıştır.
(bkz: ağlamak istiyorum)

köy enstitüleri

köy enstitüleri kurulduğu zaman bütün dünyada ses getirir, bütün dünya türkiye nin bu sistemine özenir. hala çok önmli pedagoji ansiklopedilerinde türkiye de bir zamanlar uygulanan bu sistem örnek gösterilir. neden?

-çünkü bu okullarda öğrencilere dersler daha doğrusu eğiti öğretim uygulamaya yöneliktir çünkü amaç nitelikli iş yapan öğretmen yetiştirmektir. örneğin fikikteki hareketli makaraları onlar ğla taşırken öğrenirler, okulun elektiriğini kendileri kurdukları dinamolar sağlar v.s.

-her öğrenci bir dönemde 25 klasik okumak zorundadır

-her cumartesi toplantıları olur. bu toplantılar öğrencilerin yönetimi ya da yine kendilerini eleştirmek içindir

-her sabah 1 saat serbest okuma saatleri vardır.

v.s. v.s. v.s.

aziz nesin

soykırım nedir? soykırım faşist almanya'nın 2. dünya savaşı sırasında yahudilere uyguladığı katliamın özel adıdır. 1948'de birleşmiş milletlerin uluslararası bir suç olarak kabul ettiği, türkiye'nin de 1950 yılında imzaladığı bir sözleşmeye göre bir katliamın soykırım olabilmesi için şunlar gereklidir;

1-katliamın (bir etnik veya dini gruba karşı) resmi devlet politikası olarak yapılması.

2-bu katliamın tek bir yerde değil, tüm ülkede uygulanması

3-katliamın bir defa değil, sürekli olarak yapılması.

yani ermeni soykırımı zaten olmadığı gibi sözde ermeni soykırımı demek bile yanlıştır. çünkü iddia edilen olay bir soykırım değildir. (kaynak: emre kongar, tarihimizle yüzleşmek, sf.87,88)

cezmi ersöz

geçen sene odtü'deki söyleşide; ihtilal çıktığını sabah babasından öğrenirken, babasının kenan evren'i televizyonda görüp
"oğlum bu adam benim sınıf arkadaşımdı, bu adam manyaktır, psikopattır, ağzımıza sıçar" anısını anlatan yazar.

toplum gönüllüleri

toplum gönüllüleri'nin kısaltılmış halidir. tegv (türkiye eğitim gönüllüleri vakfı) kurucusu ibrahim betil'in "ben bu ülkede gençlerin bir çok şeyi başaracağına inaniyorum" fikriyle kurmuş olduğu oluşum.
an itibariyle türkiye'de 70den fazla üniversitede örgütlenmiştir. bütün sosyal sorumluluk projelerini gençlerin gerçekleştirmesi yanısıra yönetim kurlunun 9 üyesinin 4 ü üniversite öğrencisi olduğundan bir kez daha saygı duyulası topluluk.
"eleştirmek için değil değiştirmek için gönüllüyüz" diye hoş bir slogana da sahiptir.
ayrıca farklılıklara saygı, şeffaflık ve hesap verebilirlik gibi pek mühim ilkeleri var. tanıtım filminde, herhangi bir projede yer alan öğrenciden ibrahim betil'e kadar herkesin altında "toplum gönüllüsü" yazması da ayrı bir güzelliktir.
ulaşım için: http://www.tog.org.tr

akgün akova

"yaşamın çakmaz sokaklarında yürürken, bir kuyruklu yıldıza çarpmaktır aşk. söylendikçe bizim olan bir şarkıdır. tne dağılan mıknatıstır, isteğin masalıdır. uzun bacaklı bir yaban hayvanıdır aşk. en derin kuyumuza düşen kemandır. dikey bir şiirdir bütün kuşları aynı anda havalandıran. aşk yasemin kokan bahçeleri ve ateşböceklerini bir arada anımsamaktır.
çocuk kalmışlar derneği'ne üyedir aşk. kente kanadı kırık melekler yağdırır. aşk, ilkyardım çantası olmak, dalgakıran olmaktır. kırık camlara sevdiğinin adını yazmaktır iki kişinin bildiği bir dilde. aşk, sevenlerin yüzlerinde tahtlar devirir, saraylar yıkar. bilgisayarları eritir, oyuncak mağzaları için soygun planları yapar. aşk öpüşen çiftleri alkışlama ekipleri kurdurur sevilenlere. o, uzun saçlı bir yıldızdır, yüreğin içinde taranır.
bilimle açıklanamaz aşk,
şiirle açıklanabilir ancak..."

dizelerine sahip, duyguların kelimelerle nasıl anlatıldığına örnek veren insan.
ayrıca ilkokul 5. sınıfa giderken cumhurbaşkanı olursan ne yaparsın sorusuna "konfucyus demişki bir ulusu yıkmak istiyorsan önce dil bütünlüğünü yok etmelisin, o yüzden önce ingilizce kelimelerin kullanılmasını yasaklamak istiyorum" diye cevap vercek çocuğu yetiştirmiş yüce kişilik.
şiir kitapları:
sansürttürme şair abüü(1991)
pepetye (1992)
baba bana bağırma(1994)
"deneme-yanılma/ yanılma-deneme" kitapları:
güzel atlar ülkesi(1996)
yıkık bir çocuk bahçesi yüzü(1997)
aşk ve kuyruklu yıldız (1997)